Başpehlivan olmak çok zor!..

Her şeyden önce pehlivan olmak zor. Daha doğrusu bir sporu yapmak ve onda bir başarıya ulaşmak gerçekten zor. Tabii sonunda başardığınız zaman herkes arkanızda duruyor. Ama başaramadığınız zaman kimse yanınızda yer almıyor!..
Bizim ülkemizde muhteşeme değerler var. Ama bunu bir türlü değerlendiremiyoruz. Başarı anında herkes başarıyı kabulleniyor. Başarısızlık olduğu zaman da kimse suçu üstüne almak istemiyor. Bunu da ‘ben yaptım’ diyemiyor.
Bu sadece spor veya yağlı güreşte değil. Diğer konularda da ne yazık ki, aynı durumlar yaşanıyor…
Bizim de tarihi bir mirasa sahip hatta UNESCO’ya bile girmiş bir yağlı güreşimiz var. Fakat bunun da merkezi tabii ki, Edirne Sarayiçi Tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri!..
Şimdi minik yaşlarda başlayan pehlivanlar, bir zaman karakucak, bir zaman minder ve bir zaman da yağlı güreş veya diğer güreşleri yapıyorlar. Ama bunlardan en iyi olanlar genelde ‘başpehlivan’ oluyorlar. Tabii bunun için bir başpehlivanın hayatını iyi incelemek gerekiyor. Daha doğrusu neler çektiğini ve nasıl buralara geldiğini iyi inceleyerek olayı yaşamak gerekiyor!..
Bütün zorluklara rağmen başpehlivan olmayı başardınız. Başardınız da sizin önünüze bir yeni bir engel çıktı. Şimdilerde moda olan lig güreşleri ile dereceye giremeyenlerin Kırkpınar’da güreştirilmediği bir düzen!..
Bu düzen kurulurken başpehlivanlarında bir itirazı olmuyor. Ama baktılar ki, işler karışıyor önce mırıldanmalar, sonra homurdanmalar ve daha da ileri giderek şikayetler başlıyor. Ama bu düzen kurulurken neden hep birlikte itiraz edilmedi. Bunu da anlamak mümkün değil. Ne verirlerse onu kabul ediyorlar. Halbuki pehlivanların haklarını koruyan bir sistem olması gerekiyor!..
Bunun için de birlik sağlanması gerekiyor. Bunun da yapılması mümkün değil!.. Çünkü ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ felsefesi her yerde olduğu gibi burada da geçerli!..
Ne zaman kendine dokunulursa o zaman figan-feryat başlıyor. İşte ülkemizin genel sorunu!..
Bize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına yapıldığı zaman da birlik ve beraberlik halinde hareket edilse bu sorunların hiç biri yaşanmayacak!..
Önümüzdeki günlerde 664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri gerçekleşecek!.. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 40 pehlivan üzerinden gerçekleşecek başpehlivanlık güreşleri. Diğer pehlivanlar da da 64 olarak yapılmıştı. Bu yıl da yine bu şekilde yapılacak.
İlginç olan şu bazı isimler burada yer almıyor. Kırkpınar’a hayatını vermiş ve damgasını vurmuş başpehlivanlar. Geçen yıl sönük geçmişti. Bu yıl da daha da sönük geçecek Kırkpınar!..
Biz ilk olarak 2017’de canlı olarak yerinde gözlemlemiştik. Öyle televizyonların gösterdiği gibi değil. Kırkpınar bambaşka bir ortam. Her şeyden önce gitmek ve görmek gerekiyor!..
Orada bir bayram havası vardı. O bayram havası geçen yıllara bakarak dağılmış gibi!.. Bu yıl pehlivanların bazılarının gelememesiyle birlikte seyircinin de azalmasına neden olabilir!..
Çünkü bunu Elmalı Yağlı Pehlivan Güreşleri’nde görmüştük. Tabii biz gitmediğimiz için göremedik. Daha sonra Elmalı’ya gidip oradaki halka sorduğumuz zaman daha iyi gözlemlemiş olduk…
Bu spor her şeyden önce geleneksel bir spor!..
Bu şekilde yürümesi için bizim bilgimizden çok daha önce bu yağlı güreşi yapmış başpehlivanlarla yaptığımız röportajlarda sürekli yağlı güreşin kendi kuralları var bunların uygulanması ile yağlı güreş daha başarılı olur diyorlar!..
Kısacası kendi gelenek ve göreneklerinden her geçen gün uzaklaşan bir yağlı güreş izlemeye deva ediyoruz söylenene göre!..
Bir de dikkatimi çeken konulardan biri de eskiden gittiğimiz güreşlerde Türk insanına yakışan motiflerin sergilendiği elbiseler giyilirken, her geçen gün bunlardan da uzaklaşıyorlar gördüğümüz kadarıyla!..
Yayınlar konusuna hiç girmiyoruz, o da başlı başına bir muamma!..
Gelelim asıl meselemize bu başpehlivan olanları bir daha elemeden geçirmek anlamsız!..
Cazgırın sürekli anonslarda söylediği gibi başpehlivan olmak gerçekten çok çok çok zor!.. Bunu bir daha zorlaştırmanın anlamı nedir? Bunu anlamak mümkün değil!..
Daha önceden lig güreşleri ile ilgili yazmıştım. Ama ne yazık ki, onu da doğru düzgün uygulayamıyorlar. Lütfen futbol, basketbol, voleybol ve hentbole bakın ona göre ligin ne olduğunu da görürsünüz…
Kervan yolda düzülür hesabı ile devam ederseniz. Her darboğazda kural değiştirirseniz bunun sonu gelmez. Kuralları koyduysanız her türlü zorluğa karşı uygulamanız gerekir. Ama kuralı ilk önce kendiniz bozarsanız bunun sonu gelmez!..
Başpehlivanların bir kimliği var mı, bir sertifikası var mı? Bunların başpehlivan olduğunu yalnızca bu yağlı güreşi seyredenler biliyor. Bunlara bir kimlik oluşturulması gerekmiyor mu? Mesela bazen gözümüzle gördüğümüz olaylar oluyor. Başpehlivanı ermeydanına sokmuyorlar. Ben başpehlivanım diyor anlamıyor. Tanımadıkları için zorluklar yaşayabiliyorlar. Hatta bu kapıların olduğu yerlere yağlı güreşin içinden birilerinin de bulunması gerekmez mi?
Ya da şöyle bir önerim var. Başpehlivanların kıspetlerine başpehlivan olduğuna dair bir işaret konamaz mı? Bu da bizden size hediye olsun kıspet yapılırken mesela!..
Dediğimiz gibi başpehlivan olmak için pehlivanlar 10 veya 20 yıl ermeydanların da ecel terleri dökerek bu onuru kazanıyorlar. Ama bundan sonra bunların bir elemeden daha geçirilmesi adeta denetlemeye benziyor. Rüştünü ispatlamış adama bir daha rüştünü ispatlatmak gibi olmuyor mu?
Bunun bir kez daha düşünülmesi Kırkpınar’ın Kırkpınar havasında olması için çalışmaların yapılması gerekiyor. Çok başpehlivanın katılması bir şeyi değiştirmez. Bu güreşler 3 gün yapılıyor. Üstelik bir çok güreş bir arada olduğu için kimin ne yaptığımı bile doğru düzgün göremiyor yağlı güreş seyircileri. Bunun da daha düzenli yapılması ve hatta bu Kırkpınar’ın madem olimpiyat diyorsunuz ya, olimpiyatlara gibi 1 ay ve 45 gün sürmesi ve çok daha iyi organize edilmesi ve bütün pehlivanların güreşmesi gerekiyor.
Tekrar oluyor ama, daha önce sadece Kırkpınar’a kendini hazırlayanlar vardı. Bu güreşçi ve pehlivanlar güreş tutamıyorlar. Burada yer almak büyük bir erdem. Elbette kıspetini alan buraya gelmesin derdi eski belediye başkanı. Ama bu geleneğin yaşatılması için bir başka formül bulunamaz mı?
Toplam 70’den fazla paşpehlivan güreşiyor. Bunun 64 olması neyi değiştirir? Güreşlerin ilk günü başpehlivanlar güreşmiyor. 128 olsa bile 7 tur güreş yapar. Eğer bunu da Dünya Kupası veya Avrupa Şampiyonası’nda 7 maçı kazanan şampiyon olduğuna göre, bir başpehlivanın da en az 7 maçı kazanarak başpehlivan olması daha çok seyir sağlamaz mı?
Bir de A veya B olmaması gerekiyor. Herkes her kes ile güreşse daha iyi olmaz mı? Diye düşünüyom!..
Çünkü kuralarda genelde hep aynı isimler birbirleriyle eşleşiyorlar. Belki de başpehlivanlığı boyunca bir kişiyle karşılaşmak isteyip de güreşemeyenler oluyordur.
Bir de gelenek demişken, eskiden meydan okuma varmış!.. Şimdiler de hiç bir yerde göremiyoruz!… Gelenek olduğu için söylüyoruz!..
Tabii ki, siz en iyisini bilirsiniz. Bizimkisi sadece fikir!..