Finike’de neler oldu neler?
Antalya Finike’de Altın Portakal Yağlı Pehlivan Güreşleri gerçekleştirildi. Küçük bir er meydanında düzenlenen güreşlerine katılım bir hayli büyüktü.
Er meydanını dar olması güreşlerin yoğunluğunu artırdı. Altın Portakal Yağlı Pehlivan güreşleri için kimisi 2, kimisi 4 kez yapıldı şeklinde yazdı.
Finike’nin yerlisi olana gazetecileri 2. Kez diyorlar. Fakat daha öneki yıllarda burada sayısız güreşler düzenlenmiş ama bir türlü kayıt tutulmadığı için kaçıncı olduğunu da doğru düzgün öğrenemedik.
1981 yılında Başpehlivanlığı Aydın Demir 1. Oldu. Arap Mustafa meydan okuduğu güreşi kaybetti. Ayrıca bir diğer güreşte Cengiz Elbeye Başpehlivan olmayı başardı. Finike’de 20 veya 30’yakın yağlı pehlivan güreşlerinin yapıldığı söyleniyor.
Finike’de düzenlenen Altın Portakal Yağlı Pehlivan Güreşleri sabah başlayıp, başpehlivanlık finalinin gece geç saatlere kadar sürmesi ile sonlandı.
Dikkati çeken konulardan birini sağlıkçıların yeterli olmaması.
Burada televizyon çekimi yapan ekiplere de düzgün yer ayrılamadı. Birer masa attılar er meydanın kenarına oradan idare etmeye çalıştılar.
Basın mensuplarını da söylemeye gerek yok. Kameraların konulması gereken yükseklikte olmaması çekim işini da zorlaştırıyor.
Er meydanın yeterince geniş olmaması ayrıca bir sorun. Yoğun katılım nedeniyle er meydanında adım atacak yer yoktu. Sıkışıklık için de geçen bir yağlı pehlivan güreş organizasyonu oldu.
Yine itirazların yoğun olduğu hatta ezeli ve ebedi rakip İsmail Balaban ve Orhan Okulu güreşi gereğinden sert geçmeye başlayınca, kavgaya dönüşmeden pehlivanların engellemesi sonucu kazasız olarak engellendi. İsmail Balaban’a verilen kırmızı kart sonucu Orhan Okulu bu turu geçmeyi başardı.
Daha sonraki turlarda sorunsuz olarak güreşler tamamlandı. Kimi pehlivan kaybettiği için üzülürken, kimisi de kazandığı için sevinç içindeydi.
Yine alt boylar ve üst boylar olsun birbirinden güzel güreşlere sahne oldu Finike Altın Portakal Yağlı Pehlivan Güreşleri.
Dikkatimi çeken konulardan birisi de bütün madalyaların sarı renkte olması idi. Birinci, ikinci ve üçüncülerin madalyalarının hepsinin sarı renkte olması törende karışıklıklara neden oldu. Madalyaların üstünde birinci, ikinci ve üçüncü diye yazmasına rağmen.
Yine başpehlivanlık güreşleri sırasında madalya törenlerinin yapılması işlerin karışmasına neden oldu. Bir türlü organizasyonun bir sıralama içinde yürütülememesi işleri zorlaştırıyor.
Buna da sanıyorum bir çözüm bulacaklardır diye bekliyoruz.
Yine Yağlı Güreş Birliği toplantısında alınan kararlara ne yazık ki uyulmadı. 3 gün üst üste güreş yapmanın pehlivanların yorulmasına ve gereken gücü gösterememesine neden olduğunu söylemişlerdi.
Burada ve bundan sonraki güreşlerde de gördüğümüz, pehlivanların yorgun olması dikkati çeken bir konuydu.
Mesela pehlivanlar İstanbul’da güreş yaptıktan sonra, 900 veya 1000 kilometre yol kat ederek, diğer bir güreşe geliyorlar yorgun argın bunlardan başarı beklemek mümkün mü?
Sanıyorum bu güreş takvimi düzenlerken biraz daha dikkat edilmesi gereken konulardan birisi.
Bütün eksiklere rağmen emeği geçen bütün herkesi kutluyoruz. Daha dikkatli davranılarak daha az hata yapılarak güreşlerin yapılması dileğiyle…