Kaş’ta neler oldu neler?
Antalya’nın Kaş ilçesinde 1.Kaş Yağlı Pehlivan Güreşleri düzenlendi. Bunu kısa bir araştırmasını yaptık. Kaş’ta daha önce yağlı güreşler düzenlenmesine rağmen, birinci denilmesi de bir tuhaftı.
Daha önceki yıllarda Margaz ve Üzümlü’de 20’ye yakın yağlı pehlivan güreşleri düzenlenmiş. Fakat bu kez Kınık’ta düzenlendiği için sanıyorum 1. Kaş Yağlı Pehlivan Güreşleri adı verilmiş. Neyse kaç tane düzenlendiğinden daha çok nasıl düzenlendiği önemli.
Kaş güreşlerinin düzenlendiği er meydanı gereken büyüklükte idi. Çünkü bazı yerlerde er meydanın küçük olması ve güreşlerin yoğunluğu nedeniyle alan yeterince daralıyor.
Burada sabahın erken saatlerinde alt boyların güreşleri karşılaşmalar başladı. Alt boyların güreşleri gerçekten birbirinden güzeldi. Uzun soluklu mücadeleler verenler de vardı. En kısa zamanda rakibini yenen de vardı.
Hatta televizyon çekimi yapacaklar için gölgelikli ve yüksek platformların düşünülmesi gerçekten iyi idi. Ama ne yazık ki diğer basın mensuplarına ve güreşe hizmet verenlere gereken bir alan dahi ayrılmamıştı.
Cazgırlar normal anonslarının birbirine karışması her zaman olduğu gibi devam etti. Tabii bu sıcak altında herkesin dayanma gücü daha da azalıyor. Sinir katsayıları yükseliyor.
Aynı şekilde hakemler de ellerinden gelenin en iyisini yapmak için mücadele veriyorlar. Ama ne yazık ki, bitmeyen hatalar da bunun beraberinde geliyor. Güreşlerin yoğunluğu hakemlerin dikkatini dağıtıyor. Çok sayıda güreşin bir arada gözlemlenmesi gerçekten zor olsa gerek.
Bunu da söylesem mi söylemesem mi bilemiyorum. Ama yemek dağıtanların ortalıkla gezen basın mensupları mı yoksa kulübede olanlar mı diye ayırt etmeleri dikkat çekici bir konuydu.
Ayrıca her zaman olduğu gibi pehlivanların yıkanma ve yemek yedikleri yerdeki düzensizlik dikkat çekici bir konu. Lütfen bu konuyu bir daha gerek organizasyonu yapanlar ve gerekse de pehlivanların dikkat etmesi gerekiyor.
Bu kez kuleye çıkan pehlivan olmadı. Ama haksızlık karşısında kule önünde ufak serzenişler de oldu.
En önemli konulardan biri de madalya töreni sırasında yaşandı. Ne yazık bu madalya törenleri başpehlivanlık güreşi ile çatıştığı için biz de görevimizi en iyi şekilde yapamıyoruz.
Edirne’deki gibi güreşler bittikten sonra yapılsa çekimleri yapmak daha kolay ve düzenli olacak. Edirne hariç bütün güreş organizasyonlarında bu konu bir türlü düzelmiyor.
Bir de madalyaların eksik olması sonucu bazı pehlivanların madalyaları birkaç kez kullanılmak zorunda kaldı. Yanlış hesaplamalardan dolayı.
Yine de her şeye rağmen bir organizasyon düzenlemek kolay olmasa gerek. Ama her şeye rağmen emeği geçenleri kutlamak gerekir. Sanıyorum bundan sonra yapılacak güreşler de hatalar tekrarlanmayacaktır.