Seki’ye büyük bir er meydanı lazım
İlk defa gittiğim Muğla Seydikemer Seki Yaylası Zümrüt Çayırı’nda muhteşem bir seyirci vardı. Hatta seyircilerin çoğu tribünde yer bulamadığı için ayakta kalmıştı.
Seki’ye büyük bir er meydanı yapmak gerekiyor. Bu kadar güreşi seven ve güreşi bilen bir güreşseverlerin daha iyi bir tribüne ve er meydanına ihtiyacı olduğu kesin. Sanıyorum yetkililer bu konuda bir şeyler düşünmüşlerdir. Hatta burada ilk defa gördüğüm bazı tribünleri iki kat yapmalarına rağmen, güreşseverler yer bulmakta zorlanıyorlar.
Özellikle kadın seyircilerin daha yoğun olması ayrıca dikkat çekici bir konu. Burada sadece erkekler değil, kadınlar da güreşi biliyor ve izliyor. Buranın güreşi sevmesi gibi pehlivanı da çok olması nedeniyle bambaşka bir özellik taşıyor. Buranın halkı yağlı güreş sevdalısı. Çünkü yolda karpuz satan bir amcaya uğramıştık. O dahi zamanında güreş yapmış, daha sonra bırakmış. “Güreş gelecek misin?” diye sorduğumuz zaman “Hiç kaçırır mıyım” diye cevap verdi.
Üstelik rakımı yüksek bir yer sabah erken saatlerde geldiğiniz takdirde hava soğuk oluyor. Bunu da buraya gelirken bir daha aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini hatırlattı bizlere. Gerçekten en sıcak aylarda olmamıza rağmen hava gerçekten sabah saatlerinde üşütürcesine soğuktu. Bu nedenle buraya güreşe geleceklerin tedbirli olması gerekiyor.
Tabii burada aynı zamanda panayır kurulması ile güreş seyircinin artması ile ilgisi de var. Çünkü bunu Perşembe Yaylası’nda da görmüştük. Etkinliklerle birlikte yapılması ayrı bir hava katıyor. Hem güreş seyretmek, hem de alışveriş yapmak için özellikle geliyorlar. Üstelik ücretsiz olması daha da bir cazibe katıyor.
Yalnız burada şunu söylemeden edemeyeceğim. Buraya gerek güreşseverlerin ve gerekse sporcuların bir disiplin içinde olması gerekiyor. Bir sistem ne yazık ki, oluşturulamıyor. Mesela tribünlerde oturan seyircilerin daha temiz olması gerekiyor. Üstelik yedikleri yiyeceklerin kabuklarını yerlere atmamaları gerekiyor. Biraz daha tuvalet ve lavaboları kullanırken, evimizde nasıl yapıyorsak öyle dikkatli kullanmamız gerekiyor.
Burayı temizleyen insanları da düşünmek gerekiyor. Halkımızın bu konuda bilinçlenmesi şart. Lütfen daha temiz olalım. En azından yere çok atmaktan kaçınalım. Çünkü buralar bizlere ait ve geleceğe miras olduğuna göre daha özen göstersek daha iyi olur diye düşünüyorum.
Ayrıca burada bir Cemal Cumbur sevdası vardı. Seyirci adeta bu pehlivan ile adeta coştu. Cemal’i seyretmek isteyenlerin yoğun tezahüratı altında, Cemal de muhteşem güreşler yaparak, taraftarlarını coşturmayı başardı. Sadece finalde kaybetti ve halkını da memnun etmeyi başardı.
Seki Yaylası’nda finalde Enes Doğan’ı yenen İsmail Balaban birincilik kürsüsünün en üst basamağında yer almayı başardı. Bütün emeği geçen pehlivanları ve görevlileri de kutluyorum. Kolay değil 5 gündür güreş oluyor. Bunların da bir canı olduğunu birkaç defa yazmama rağmen bir kez daha hatırlatıyorum. Lütfen pehlivanların kıymetini bilelim bu kadar hor kullanmayalım. Onların daha iyi güreşler yapmalarını sağlamak için en azından bir gün güreş, bir gün dinlenme olursa daha iyi olur diye düşünüyorum.
Pehlivanların bir robot olmadığını bir insan olduğunu da akıldan çıkarmamak gerekiyor. İsmail Balaban’ın seyirciye kızmasını da İsmail’in yerine kendinizi koyarak düşünmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü her gelenle fotoğraf çektirdi. En sonunda onun da bir dayanma gücü var. O’nu da anlamak gerekir!..