Havaya girdiniz mi böyle oluyor!..

Fenerbahçe, Avrupa’da tek temsilcimiz olarak kalmıştı. Fenerbahçe kendi sahasında Glosgow Rangers’i konuk etti. Hem de ne konuk etti!..
Bildiğimiz Fenerbahçe’ye ne oldu da böyle oldu? Tabii öncelikle şunu söylemekte yarar var. Fenerbahçe zorlukları aşarak son 16 turuna kalmayı başarmıştı. Hatta tur gitti derken, bunu başaran Fenerbahçe olmuştu.
Hatta son oynanan Anderlecht maçı ile bir hava yakalamayı da başarmıştı.
Tabii bu tur ile tek temsilci olarak kalan Fenerbahçe biraz havaya girdi. Bunun sonucunda da sonuç böyle oldu. Bizim takımların böyle erken havalanmak gibi bir özelliği var. Hemen bir tur atlamakla bunun sonu gelmiyor.
Sonuna kadar mücadelenizi sürdürmeniz ve turların tümünü atlayarak şampiyonluğa ulaşmanız gerekiyor. Yalnızca havaya girmeden doğru düzgün ve dikkatli oynamak gerekiyor. Hakemin bitiş düdüğünü çalana kadar oyundaki dikkatinizi dağıtmadan oynamanız gerekiyor.
İşte daha önce diğer takımlarımızın başına gelen Fenerbahçe’nin de başına geldi ne yazık ki!..
Hiç bir zaman havaya girmemek gerekiyor. Özellikle bütün maçların bir final olduğunu düşünerek oynamanız gerekir. Özellikle maçın başında gol yememeniz gerekiyor. Bunun telafisi Avrupa maçlarında çok zor oluyor. Halbuki gol yemeden maçları tamamlamak avantaj sağlıyor. Ne yazık ki, bu maçta da neden böyle saçma sapan işler yapılır anlamak mümkün değil.
Top sizdeyken kalenin önünde artistik hareketler yapmamanız gerekiyor. Bunu bir türlü anlatamıyoruz. Önemli olan kalenin önüne kadar rakip futbolcuların gelmemesini sağlamak olmalı!..
Buna çok dikkat etmek gerekiyor. Birçok futbolcu varken, kimse topu uzaklaştıramıyor ve golü kalenizde görüyorsunuz. Bunun için topla kaleden ne kadar uzak oynarsanız o kadar az gol yeme olasılığınız var.
Hatta kaleci İrfan Can’ın daha önceki maçlarda böyle havaya girmesi, rakiplere çalımlar atması da iyi bir şey değildi.
Hep söylüyorum… Lütfen havaya girmeyelim ve işimizi doğru düzgün yapalım. Çünkü bizim sağımız ve solumuz belli olmuyor. Yenilmeyecek takımı yeneriz, yenilecek takıma da yeniliriz ve eleniriz.
Fenerbahçe’nin de yapması gereken ki, bunu bütün maçlar için söylüyorum: Maç başlar başlamaz gol yemeyeceksin. Bu son yıllarda Fenerbahçe’de bir hastalık. Bu hastalıktan kurtulamadığınız sürece başarılı olma şansınız yok.
Defansı ne kadar sağlam tutarsanız o kadar başarılı olursunuz. Bu Glasgow Rangers yıllar önce Galatasaray ile İstanbul’da karşılaşmıştı. Galatasaray sayısız korner atışından yararlanamadı. Bir türlü gol atamadı, Rangers bir atak yaptı ve Galatasaray’ı 1-0’lık skorla yenmeyi başarmıştı. Rangers iyi defans yaptı. Hatta Fenerbahçe’nin sayısız gol fırsatlarının tümünü uzaklaştırmayı başardı.
Bir kaleci nasıl olmalı ve bir defans nasıl olmalı dersini adeta Fenerbahçe’ye verdi. Hatta yakaladığı kontrataklarla da gol ve golleri bulmayı başardı.
Bir de Fenerbahçe defansı sıra gibi dizilmiş duruyor. Bir adam gole gidiyor ve ikili sıkıştırma bari yapsanız gole engel olursunuz. Neden bekleyip duruyorlar anlamak mümkün değil!..
Ayrıca Fenerbahçe’nin yapmadığı bir şey de şut. Talisca iki deneme yaptı eğer kaleyi tutsa gol olacak. Ama ne yazık ki, bunu da başaramadılar. Hatta 2’de penaltısı verilmezken, Rangers’in de 2 golü ofsayt gerekçesi ile iptal edildi.
Tabii Fenerbahçe’nin turu geçmesi mümkün mü? Mümkün ama böyle oynarsa geçmesi mümkün değil. Önce defans, daha sonra ofans mantığı ile oynaması gerekiyor!..
Eğer maça iyi konsantre olursa kazanabilir… Ama turu geçmesi için çok çok çok çalışması gerekiyor!..
Tabii Fenerbahçe Beko’nun aynı zamanda o gece EuroLeauge’de maçı da vardı. EA7 Emporio Armani Milano’yu 27 sayı farkla deplasmanda 100-76 yenmeyi başardı. Belki de Fenerbahçe taraftarını sevindiren biraz olsun bu olmuştur!..
Yine bir kez daha söylüyorum!.. Fenerbahçe’nin en büyük hastalığı havaya girmesi. Bu bütün branşlarda yaşanıyor. Başarıların ardından mutlaka bir tökezleme yaşanıyor. Bunun önleminin alınması gerekiyor!..