Perşembe Yaylası’nda güreş havası
Karadeniz yeşillikler diyarı. Ordu Aybastı Perşembe Yaylası’nda 915 yıldır düzenlenen güreşlerde yok yok…
Perşembe Yaylası doğal bir oksijen deposu ve manzara harikası. Yaklaşık 1500 rakımlı yaylada muhteşem güreşler ve muhteşem seyircilerin eşliğinde gerçekleştirildi. Başpehlivanlığı da son günlerde yükselen bir grafik çizen Tarihi Kırkpınar’ın altın kemerli Başpehlivanlarından İsmail Balaban, ezeli ve ebedi rakibi olana Orhan Okulu’yu yenerek kazandı.
Lig yarışında da Ali Gürbüz, Orhan Okulu ve İsmail Balaban çekişmesi devam ediyor. Tabii Türkiye Cumhuriyeti Başpehlivan’ı Yusuf Can Zeybek’i de unutmamak gerekiyor. Burada da Yusuf Can Zeybek’i yenen Serhat Gökmen oldu. Yusuf Can Zeybek de Ali Gürbüz’ü yendi. Yeni pehlivanlardan Ali İhsan Batmaz, Serdar Yıldırım ve Enes Doğan seyircilerden alkış alanlar arasında yer aldı.
Karadeniz seyircisi diğer gittiğimiz yerlerden daha iyi bir seyirci potansiyeline sahip. Aynı zamanda güreşi de iyi biliyor. Nerede kimin nasıl güreştiğini bire bir izleyen bir güreşsever Karadeniz’de mevcut. Gerçekten pehlivanların nasıl kazanabileceklerini ve nerede hata yapıp kaybedeceğini de görüyor. Adeta bir antrenör veya usta gibi talimatlar verebiliyorlar.
Kısacası yağlı güreşin sevildiği ve seyredildiği yer Perşembe Yaylası böyle diyelim. Organizasyonda eksiklikler var mıydı? Elbette iş olan yerde hata olur. Ama yetkililer ellerinden geleni yapmaya özen gösterdiler. Tabii buranın aynı zamanda bir festival alanı olması seyircinin daha da kalabalık olmasını sağlıyor. Dışarıda festival, er meydanında yağlı güreş bu da büyük bir kalabalığa yol açıyor.
Eksiklerden en önemlisi su ve tuvalet sorunu. Bu organizasyonun yapılırken buraya hem su ve hem de tuvalet sorununu çözmek için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı seyyar tır olayını burada da yapbilirlerdi. Bunun gibi birkaç tane geçici tır ayarlanabilir. Tuvalet ve su sorunu çözebilirlerdi. Sanıyorum gelecek yıl bu konularda tedbirler alınacaktır.
Ayrıca saha içi organizasyonunda bazı eksiklikler görüyoruz. Sadece burada değil diğer güreşlerde de aynı sorunları yaşadık. Sahayı kimse girmeyecekse hiç kimse sahanın ortasında yer almamalı. Bunun bir kez daha yetkililerce gözden geçirilmesi gerekiyor. Kameraman da dahil. Bütün yayıncılar ortak görüntü aldıklarına göre, yakın çekim yapan kameraman ve fotoğrafçıların da sahanın için yer almaması gerekiyor.
Sadece Manavgat güreşlerinde iyi bir disiplin oluşturuldu. Diğer güreşlerde henüz bu sağlanamadı. Eğer sahaya girmek serbest ise herkes girmeli. Yasak ise de hiç kimse girmemeli. Özellikle görevli olanların da bunlara dikkat etmesi gerekiyor. Bir futbol maçında sahanın ortasında orta hakemin dışında kimse var mı? Madem disipline ediliyor. Buna göre yapılması gerekiyor. Bir de fotoğraf ve kamera çekimlerinde de öne atılmayı bırakıp, herkesin aynı mesafede yapması gerekmiyor mu? Özellikle protokol görevlileri basın mensubu olmadığı halde diğer habercilerin görüntülerini kapatıyorlar. Sadece orada önemli olan kişiyi çekebilmek için. Lütfen bunlara da dikkat edilmeli!..
Bir de bir kez daha ödül törenini çekerden zabıta tarafından sahadan çıkartıldık. Basın mensubuyum dememe rağmen!.. Bu daha önce da başıma gelmişti. Kartepe’de de zabıta bizi sahadan çıkarmıştı. Bu kez de Perşembe Yaylası’nda zabıta bizim ödül törenini çekmemizi istemedi. Federasyon öyle emir vermiş dedi. Sadece yayıncı kuruluş çekebilir dedi.
Ben de soruyorum şimdi yayıncı kuruluş, Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nin yayın haklarını satın aldıysa kaç aldı lütfen bize de bildirin. Ona göre kimse yayın yapmasın yalnızca yayıncı kuruluş yayın yapsın. Parasını da Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu’na ödesin.
Ama şunu da belirtmek isterim. Futbolda dahi yayıncı kuruluş yayın haklarını almasına rağmen fotoğraf çekmeye engel bir durum yoktur. Bu Dünya’da da böyledir. Eğer yayıncı kuruluş bütün hakları satın aldığı ise ona göre biz de bir daha gelmeyelim çekim de yapmayalım, hatta haber de yapmayalım.
Amacımız gazete ve canlı yayın ile amacımız sadece yağlı güreşe hizmet vermek için 7 yıldır olumsuz şartlara rağmen mücadele veriyoruz. Eğer tekele dönüşecek ise biz de bir daha gelmeyiz olur biter!..
Yine de emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz…
