İşte şimdi tamam dediğin anda sizi sırtüstü yere vuran takım: Fenerbahçe
Bundan yıllar önce de aynı şeyleri yaşıyorduk. Tam işte şimdi tamam dediğiniz anda Fenerbahçe sizi sırt üstü vurur. Bunun için sonuna kadar savunduğumuz takım. Çocukluğumuz takımı. Mahallede herkes bir takımı tutar ve onun formasını almaya çalışır. Onunla yatar onunla kalkar. Fenerbahçe tabii ki Türkiye’nin en büyük takımı…
Bunu benim veya bir başkasının söylediği bir şey değil. Mesela forma satışlarına bakın. Bilet satışların bakın. Neresinden bakarsanız bakın en büyük takım… Ama futbolu da böyle olması gerekirken bu değil. Bazı zamanlarda yapıyor mu? Yapıyordu. Ama bir ara 7 yıl üst üste şampiyon olamamıştı. İşte bu zamanlarda da aynı şekilde aynı senaryoyu yaşıyoruz. Fakat bütün ümitsizliklere rağmen her zaman her yerde tam destek ve sonuna kadar destek.
Fenerbahçe sekizinci olduğu zaman da kümede kaldığı zamanda her zaman seyircisinin inanılmaz desteği ile en büyük takım oldu. Şampiyonluğa oynasa da oynamasa da her zaman en büyük Fenerbahçe…
Bunu kim biliyor? Sadece seyirci biliyor. Bunu anlayan futbolcular da Fenerbahçe’yi şampiyonluğa götürüyor. Maç kaybetme hastalığı bugünkü bir mesele değil. Daha önce de Pendik facialarını yaşamadık mı? Fenerbahçe’yi yenen her takım ayrı bir havaya giriyor. Tamam da Fenerbahçe ile oynayıp kazanan takım ertesi hafta mutlaka yeniliyor. Fenerbahçe taraftarı da işte burada kahroluyor. Fenerbahçe’de teknik direktör olan ve futbolu olanların anlamadığı konu da bu!..
Ne yazık ki taraftarın hissettiğini futbolcu ve teknik direktör hissetmiyor. Bunun için de Fenerbahçe taraftarının ne çektiğini, yine ancak Fenerbahçe taraftarı biliyor. Başkan için sorun var mı? Elbette var. Evet Fenerbahçe’ye başkan olmak Türkiye’de her şeyden önemli. Evet en iyi reklam burada yapılıyor. Fakat Fenerbahçe’ye başkan olanları da bu futbol simsarları galiba kandırıyor. Filmlere dahi konu olan bu sorunu bir türlü halledemiyor. Fenerbahçe’nin içinden yetişen futbolcular ve bu kulübün ekmeğini yiyen herkes de bu kulübe ne yazık ki düşman oluyor. Bunu da anlamak mümkün değil. En iyi dediğin adam Fenerbahçe’nin en büyük düşmanı oluyor. Bunu da anlamak mümkün değil. Hani herkesin ortak derdi Fenerbahçe idi. Nerede o zaman? Şimdi Fenerbahçe en sen iki yıl üst üste kaç kez şampiyon oldu. Hatırlayan pek çok kişi yoktur. Ne zaman yükselmeye başlasa, kesin birileri gerek içeriden ve gerekse dışarıdan buna mani oluyor. Fakat, Fenerbahçe kendi içindeki İrlandalıları (Mustafa Denizli’nin deyimiyle içimizdeki İrlandalılar) bir türlü temizleyemiyor. Bu nedenle de başarı gelmiyor.
Başarı geldiği zaman hemen herkes başarıyı kabulleniyor. Başarısızlığı kimse kabul etmek istemiyor. Bugün televizyonlarda yorum yapanlar da dahil. Ne zaman tamam şimdi en güzel günleri yaşayacağımız dediğimiz zamanı gösterdiler? Bir tek Alex son yılların en istikrarlı futbollarından birini oynamıştı. Bir de Zico ile çok büyük başarı sağlamıştık. Bunu da ne yaptılar hemen ne olduysa oldu bir de baktık ki, en iyi dediğimiz Aziz Yıldırım hocanın işine son verdi. Neymiş anlaşamadık.
Daum’a aynı şekilde olmadı mı? Fenerbançe’de ne zaman 5 yıl bir üst üste bir teknik direktör ile çalışabildi. 21 yıl başkanlık yapan Aziz Yılddırım da dahil. Şimdi de aynı hataları Ali Koç yapıyor. Bir istikrar isteniyorsa oturulur bir sistem çıkarılır. Buna göre de hareket edilir. Tabii Avrupa’da ve Türkiye’de başarılı bir kulüp olacak isek. Ama nerede? Bugünkü mesele değil bu… Yılların birikimi…
Bu kulüp başkanı Tahsin Kaya, bu takım yüzünden kalp krizi geçirmedi mi? Kimleri getirmedi bu kulüp? Ne olduysa oldu gelen herkes Fenerbahçe modasına uydu. Tabii iyi günler göstermedi mi? Gösterdi. Ama yaşattığı üzüntü gösterdiğinden daha fazla değil mi? Çok eskilere baksanız da aynı şeyleri görürsünüz. Ne yazık ki, bu takımın transfer politikası genel de doğru olmamış. Ne zaman ki doğru olmuş bunlarda da başarılı olmuş. Son 7 yıla baktığınız zaman maç başlar başlamaz gol yiyen bir takımla karşı karşıya değil miyiz?
Ben mi yanlış görüyorum. Son yıllarda bir moda haline geldi hangi takımla karşılaşsa karşılaşsın maçın hemen başında mağlup duruma düşen bir takım yok mu? Lütfen doğru düzgün değerlendirelim. Evet hakem kararları çok can yaktı mı? Yaktı. Hani bir zamanlar Löw geldiğinde Samsun’da iki kırmızı, bir penaltı ve bir de Metin Diyadin’in ayağı kırılarak, Fenerbahçe yok edilmedi mi? Edildi. Aynı Löw’de sabredemeden gönderdik mi? Aynı Löw Almanya’yı Dünya ve Avrupa Şampiyonu yaptı mı? Yaptı.
Peki bizde hiç mi suç yok? Türkiye’ye kim gelirse gelsin yabancılardan hepsinde bir kusur bulduk. Çünkü en iyi teknik direktörler Fenerbahçe seyircileri…
Yerli teknik direktörlerle de başarılı olduklarımızın hangisi ile 5 yıl üst üste çalıştık. Hemen hemen 2 yıl bile çalışamadık. Her seferinde teknik direktörlerin işine son verdik. Hiç mi futbolcuların suçu yok?
Peki bir de şöyle bakalım… Fenerbahçe’ye kim gol attıysa onu alma modası… Bizi kahreden konulardan biri de bu… Mesela transfer yapıyorlar. Ali Şen bile hata yaptı. Uche, Okacha ve Amakochi alması gerekirken birini diğer takıma kaptırarak hata yapmadı mı?
Bir ara Sakarya’ya farklı yenilince Sakarya’nın 5 futbolcusunu transfer ederek şampiyonluk elde edilmedi mi? Ama ne oldu aynı futbolcular 11 yıl oynadılar kaç şampiyonluk elde ettik? Bunlara iyi bakmak lazım…
Bir zamanlar Aydınspor’a farklı mağlup olduklarımızı hatırlayan var mı? Fenerbahçe bu hemen her zaman bunları yapan bir takım.
Ama bunları bilerek ve isteyerek mi yapıyor? İşte bunu anlayamıyorum. 55 yıldır aynı senaryolarla karşı karşıyayız. İyi yaptıklarını sonsuza kadar alkışlıyoruz ve destek veriyoruz. Ama yanlış yaptıkları daha fazla olmaya başladı.
Ali Koç da aynı hataları yaptı. Bir türlü istikrarı yakalayamadı. Onu gönder bunu getir yerine bir yıl kaybederdin. Başladığın teknik direktörle sonuna kadar mücadele etseydiniz daha iyi olurdu. Ama ne yazık ki istikrar yok? Bunu sağlayana kadar da iş işten geçmiş oluyor.
Ayrıca bu akşam Konyaspor’a ilk defa yenilmiyoruz. Geçen yıl da aynı şekilde oldu. 9, 10 ve 11. Haftalar başımıza bela oluyor.
Ama her şeyden önce ayaklarının üstünde duran ve istikrarlı olan, ne yaptığını bilen futbolcu ve teknik direktörden kurulu bir takımı kimse yıkamaz. Bir de sonsuza kadar destek olduğu takdirde başarının gelmemesi mümkün değil. Ama lütfen Fenerbahçe’de olduğumuzu hemen herkesin farkına varması lazım.
Hatalar alışkanlık haline gelmemeli. Mazeretler de başarıya engel değildir. Doğru düzgün çalıştığınız zaman neden olmasın? Siz profesyonel iseniz ona göre davranın lütfen!..
Not: Bu yazıyı sadece Fenerbahçeliler okusun lütfen!..