Kaş’ta Süleyman ‘Tufan’ı esti
Antalya Kaş’ta 3.’sü düzenlenen Kaş Yağlı Pehlivan Güreşleri’ne alt boyların yaptığı güreşler damgayı vurdu.
Özellikle Teşvik 2 Boyu’nda yarı final karşılaşmasında Kaş Pehlivanı Süleyman Tufan ile Fethiye Pehlivanı Kadir Buğra Dikik’in uzun süren güreşi seyirciler tarafından hem beğeniyle izlendi hem de alkış aldı. Minik pehlivanların olağanüstü güreşleri sonunda kazanan Süleyman Tufan olmasına rağmen, Kadir Buğra Dikik’i de seyirciler ödüllendirdi.
Sadece bu güreş de değil diğer alt boy pehlivanlarının olağanüstü performans göstermesi güreşin seyir zevkini arttırıyor.
Tabii ki olmazsa olmaz başpehlivanların güreşi en önemlisi olmasına rağmen, alt boylarda gerçekten güzel güreşler oluyor. Alt boylarda olan güreşleri sadece güreş alanına gelen seyirciler seyredebiliyor. Genellikle bunun güreş seyircisine ulaşması biraz mümkün değil.
Çünkü genelde başpehlivanların güreşleri verildiği için, güreş severlerin bu güreşleri görmeleri pek mümkün değil!..
Süleyman Tufan ile Kadir Buğra Dikik Kaş Yağlı Pehlivan Güreşleri’ne büyük bir renk kattı. Diğer boylarda da birbirlerine üstünlük sağlayamayan pehlivanların güreşleri uzun sürüyor. Adeta bir başpehlivanlık güreşi gibi seyircilerini dikkatini çekmeye başlıyor. Bu güreş de onlardan birisi idi.
Benim düşünceme göre böyle güzel güreşler yapanlara ödüller verilmeli. Yenene de yenilene de teşvik edici ödüller verilmeli diye düşünüyorum!..
Ata sporu yağlı güreşin daha iyi olması ve yetenekli pehlivanların özendirilmesi ve ödüllendirilmesi gerekir!..
Hani Kırkpınar’da en iyi peşrev, en teknik gibi ödüller veriliyor ya… Bu güreşlerde de böyle güzel güreşen pehlivanlara daha da güreşi sevmesi için çeşitli ödüller konabilir.
Bir de en önemli konulardan biri de bu alt boylarda güreşen pehlivanların yol ve yemek masraflarının mutlaka ödenmesi gerekiyor.
Bu pehlivanların yetişmesinde genellikle aileler büyük fedakarlıklar yapıyorlar. Bazen yol parası bulamıyorlar, bazen yemek ve barınma gibi ihtiyaçların da organizasyon yapanlar tarafından düzenlenmesi gerekir diye düşünüyorum.
Mesela kispetsiz hiç bir pehlivanın karşılaşmalara katılmaması gerekiyor diye anons yapılıyor. Peki kispet alamayan pehlivanlara federasyonun bir katkısı oluyor mu? Bu konuların da bir kez daha gözden geçirilmesi gerekiyor. Bazen iş adamları gündeme geliyor ve kispetsiz pehlivanlara kendi imkanları ile kispet yaptırıyorlar.
Federasyon da bu konuları değerlendirip, sponsorlar bularak veya kendi imkanları dahilinde alt boy pehlivanlarının giderlerinin karşılanması konusunda yardımcı olması gerekmez mi? Tabii oluyorsa sorun yok!..
Bazen pehlivanların konuşmalarında geçtiği için biz de bu konuları gündeme getiriyoruz.
Kaş’ın gözbebeği olacak olan Süleyman Tufan’ı ve Fethiye’nin bir yıldızı olacak olan Kadir Buğra Dikik’i bir kez daha tebrik ve takdir ediyoruz. Bu şekilde güreşmeye devam ettikleri takdirde ilerleyen zamanlarda adlarından çok söz ettirecekler gibi!.. Şimdiden ettirdiler bile!..
Şunu da hatırlatalım, burada sadece iki pehlivanı örnek aldık. Diğer boylarda da birbirinden güzel güreşler yapan isimler var. Bunları da ayrıca bir yazımızda yazarız. Çünkü başarılı olanlar hemen boyları atlayarak üst boylara çıkarak isimlerinden söz ettiriyorlar.
Mesela burada Balıkesir derbisinin yaşandığı Deste Orta Boy’da Furkan Elagöz ile Necip Bülbül’ün güreşi de seyredilmeye değer güreşlerden biriydi.
Yine Küçük Orta Küçük Boy’da Mikrail Bilen ve Serhat Atalay’ın güreşi de seyircilerin dikkatini çeken güreşlerden biriydi.
Bir başka boy olan Büyük Orta Büyük Boy’da Yusuf Kırat ile hem abisi Ömer Faruk Kırat’ı yarı finalde yenerken, finalde de bu kez Ali Cansev’i yenerek kürsünün zirvesinde yer aldı.
Başaltında ise Hasan Güzeller, geçen yıl başpehlivanlığı kaçıran Metin Alpaslan Temizce’yi geçerek zirvede yer aldı.
Son 3 yılın galibi olan İsmail Balaban ise finalde karşılaştığı ezeli ve ebedi rakibi Orhan Okulu’yu yenerek altın kemeri kazanmayı başardı.
Sezonun son güreşlerinden olmasına rağmen yine de güzel güreşler sergileyen tüm pehlivanlara teşekkür ediyoruz…