Orhan fırtınası Kumluca’da da esti!..

Yağlı güreş sezonunun başlaması ile birlikte pehlivanlar hünerlerini göstermeye başladı. Geçtiğimiz yıl pek iyi bir performans gösteremeyen Orhan Okulu, ilk güreş hariç yapılan 2 güreşte de başpehlivan olmayı başardı.
Geçen hafta Antalya Gazipaşa’da, bu hafta da Kumluca’da kendi memleketi ve seyircisi önünde yine başpehlivanlığı kimseye bırakmadı.
Orhan Okulu dile kolay başarılarla dolu bir pehlivanlık kariyeri var. Kırkpınar’ı daha önce 2 kez kazanan, Kurtdere’de üst üste 3 kez, Elmalı’da üst üste 6 kez kazanmış bir başpehlivan. Daha sayamadığımız bir çok başarıya imza atmış bir başpehlivan Orhan Okulu.
Bu yıl da sezonun başlamasıyla birlikte fırtına gibi bir başlangıç yaptı. Hatta en büyük hedeflerimden biri bu yıl Kırkpınar’da altın kemeri bir kez daha kuşanmak olduğunu bir kez daha Kumluca güreşleri sonunda tekrarladı.
Tabii olarak 2 hafta sonra lig de başlayacak. Bakalım pehlivanlar burada ısınma hareketlerini yapıp, ligde asıl hünerlerini mi ortaya koyacaklar? Yoksa kiminin tek hedefi Kırkpınar mı? Bunu ilerleyen güreş organizasyonlarında göreceğiz.
Şu an için, son yapılan 3 güreşin 2’sini kazanan Orhan Okulu yağlı güreş sezonuna damga vuracak gibi!..
Kumluca’da yaklaşık 1200 pehlivan yeni yapılan Kumluca Atatürk Ermeydanı’nda boy gösterdi. Yağlı güreşin bütün boyları önemli. Özellikle alt boyların güreşleri ve üstelik ilk defa güreş yapanların güreşleri yani minik ve teşvik boyları. Bunların güreşleri duygu yüklü. Bir insanın pehlivan olup olmayacağının belirlendiği boylar bunlar olduğuna göre, bunlara çok dikkat etmek gerekir!.. Belki pehlivanlığını sürdürecek, belki de bir daha güreşmeyecek.
Sürekli tekrar ettiğimiz alt boylara gereken özenin gösterilmesi gerekiyor. Tabii sadece onlar değil tozkoparan ve ayak boyları da önemli önemsiz olma ihtimali yok!. Hatta yukarı doğru gittikçe zorlaşan ve sürekli bir yığılmanın yaşandığı küçük orta küçük boy en önemlilerinden birisi. Burayı geçmek gerçekten zor. Çünkü en çok pehlivanın yer aldığı boylardan birisi. Böyle olunca da en çok pehlivanın boy gösterdiği boylardan birisi ve en önemlisi!..
26. Kumluca Yağlı Pehlivan Güreşleri’ne küçük orta küçük boyda 147 pehlivan yarıştı. Burada Mikrail Bilen, Abdullah Başar, Hasan Güler, Semih Curoğlu, Beytullah Uludağ, Ahmet Elmas, Berkay Bülüç ve Muhammed Ali Başar ilk 8’de yer almayı başardılar. Çünkü bu boyda güreşen pehlivanlar 1 veya 2 tur daha fazla güreş yapmak zorunda kalıyorlar.
Kumluca Yağlı Pehlivan Güreşleri’ne 1200’e yakın pehlivan katıldı. Kumluca seyircisi birbirinden güzel güreşleri seyretti. Özellikle Orhan Okulu ile Hasan Cengiz arasında ki güreş dikkat çekiciydi. Öncelikle sert başlayan daha sonra Orhan’ın güreşi bırakması ve Hasan Cengiz’in kırmızı kart görmesi ile sonuçlandı. Burada dikkat çeken olayda ise Orhan’ın güreşi bırakması halinde bir yaptırım gerekiyor muydu?
Kumluca güreşlerinin en önemli güreşi ise Ali Gürbüz ile Feyzullah Aktürk arasında geçti. 2 saate yakın güreşen her iki pehlivanın yeniş olayının da iyi incelenmesi gerekiyordu. İlk yeniş olayında Feyzullah Aktürk yendi gibi göründü. Daha sonra güreşe devam edildi ve kazanan Ali Gürbüz oldu.
Bu güreş Kırkpınar’ın final habercisi miydi? Bütün başpehlivanlar final ve kemer ister. Üstelik bu yıl Yusuf Can Zeybek yılı. Altın kemeri bir kez daha kazandığı takdirde, kemerin sürekli olarak sahibi olacak. Bakalım köprünün altından daha ne kadar su geçecek? Kim kazanacak, kim kaybedecek göreceğiz.
Çünkü favoriler her geçen gün çoğalıyor. Gün geçtikçe ve Kırkpınar’a yaklaştıkça daha çok kemer isteyen başpehlivanlar çıkacak.
Geçtiğimiz yıllarda Kumluca’yı kazanan o yıl altın kemeri Kırkpınar’da kuşanıyor deniliyordu. Bakalım bu yıl bu söylenti gerçekleşecek mi?
26. Kumluca Yağlı Pehlivan güreşleri önce 68 başpehlivan denildi, daha sonra 67 başpehlivan katıldı. Sonuçta kazanan Orhan Okulu oldu. Osman Kan’ı yenerek, üçüncüler de Yusuf Can Zeybek ve Yunus Emre Yaman oldular.
Bu arada Kumluca Atatürk Ermeydanı hayırlı olsun. Güzel olmuş ama kapasitenin artırılması, genişletilmesi ve biraz daha tam daire biçiminde olmuş olsa daha iyi olurdu. Yine de emeği geçenlere teşekkür etmek gerekiyor.
Hatırlatmak istediğimiz konulardan birisi de, hala dışarıda yıkanan ve cami şadırvanını kullananlar var. Bunlara da bir çözüm yolu bulunması gerekiyor. Duş yerlerinin yetersiz olduğu söyleniyor. Daha iyi organizasyonlar olması dileğiyle… Emeği geçen herkese teşekkürler!..